Park yetkilileri, ailenin bulduğu taşın çikolata tonlarında bir elmas olduğunu doğruladı. Keşif, arama alanının kuzey kısmındaki Prospector Trailhead yakınında yapıldı. Aile, indirimli mağazalardan aldıkları basit süzgeçler ve bir plaj çantasıyla birkaç kova toprağı eledikten sonra parlak, dikdörtgen bir taş fark etti. İnceleme sonunda taşın 2,79 karatlık bir elmas olduğu belirlendi.
KAHVERENGİ ELMASIN RENGİ NASIL OLUŞUYOR?
Bilimsel araştırmalara göre kahverengi elmasların büyük bölümü, yerin derinliklerinde yüksek ısı ve basınç altında oluşan plastik deformasyon nedeniyle bu tonu alıyor. Bu deformasyon, taşın yapısında kalıcı izler bırakıyor. Bazı elmaslarda görülen küçük boşluk kümeleri ışığı emerek rengin daha belirgin hale gelmesine yol açıyor. Park personeli, bu elmasın büyüme sürecini yansıtan benzersiz kapanımlar taşıdığını belirtti.
ARKANSAS’TA ELMAS NASIL BULUNUYOR?
Crater of Diamonds, derin mantodan gelen elmasları yüzeye taşıyan Prairie Creek volkanik bacasının üzerinde bulunuyor. Bölgenin özel jeolojik yapısı nedeniyle elmaslar, yıllar içinde aşınarak yüzeye yakın katmanlarda birikiyor. Parkın 37,5 dönümlük arama alanında ziyaretçiler, “bulan bulur, saklar” politikasıyla keşfettikleri taşları yanlarına alabiliyor. Yüzey arama, kuru eleme ve ıslak eleme, en sık kullanılan yöntemler arasında yer alıyor. Zaman zaman sürülen toprak, yağmurlardan sonra daha fazla taşın ortaya çıkmasına yardımcı oluyor.
HAM TAŞ HER ZAMAN BÜYÜK PIRLANTAYA DÖNMEYEBİLİYOR
2,79 karatlık ham bir elmas, halka açık bir alanda yapılan amatör bir arama için oldukça dikkat çekici. Ancak kesim sürecinde taşın büyüklüğü, berraklığı ve rengi gibi faktörler bir arada değerlendiriliyor. Kesim sırasında ağırlıktan kayıp yaşanabiliyor ve her ham taş büyük bir pırlantaya dönüşmeyebiliyor.
BULUNTU, BÖLGENİN DERİN TARİHİNİ YANSITIYOR
Crater of Diamonds, hem bilimsel araştırmalar için önemli bir alan hem de dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çeken bir turistik merkez. Ailenin bulduğu kahverengi elmas, yüzeye ulaşmayı başaran nadir taşlardan biri olarak hem jeolojik geçmişi hem de manto kökenli süreçleri gözler önüne seriyor.