Geçmişte sembolik ve sosyal projelerle sınırlı olan First Lady’lik, günümüzde küresel politika, sürdürülebilir kalkınma ve çevresel dönüşüm aktörlüğüne dönüştü. Bunun en büyük örneklerinden biri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan oldu.
Dünya Gazetesi’nden Mine Ataman, “Emine Erdoğan’ın Post-modern First Lady diplomasisi” başlıklı köşe yazısında Erdoğan’ın başlattığı Sıfır Atık projesinin atık yönetimini ulusal düzeyden küresel diplomasi aracına taşıdığını belirtti.
Proje ile Ataman, 530 milyon kWh enerji tasarrufu, 572 milyon metreküp su tasarrufu, 3,9 milyon ton sera gazı salımı önlenmesi, 347 milyon ağaç kurtarılması gibi çevresel kazanımlar elde edildiğini belirterek toplanan atıklardan 62,2 milyar TL ekonomik kazanç sağlandığını paylaştı.
“BM Habitat, UNEP ile kurulan doğrudan ilişkiler, COP31 sürecinde üstlenilen etkin rol, G20 ve İslam İşbirliği Teşkilatı platformlarında görünürlük faaliyetleri ve ‘Sıfır Atık’ın” 30’dan fazla ülkenin ulusal atık politikalarına referans olmasını sağlayarak” küresel ölçekte bir değer yaratıldı” diyen Ataman, tarihin en unutulmaz “first ladyleri” arasında Emine Erdoğan’ın da yer aldığını belirtti.
Emine Erdoğan’ın “anne eli” yaklaşımının Türkiye’nin çözüm üretici ve çevre odaklı imajını güçlendirdiğini vurgulayan Ataman, şunları kaydetti:
“Modern insan, kaybettiği maneviyatı çeşitli mana arayışlarıyla çözmeye çalıştığı bir dönemde, sadece organik besinlere değil, organik duygulara, usulca başımızı okşayacak dokunuşlara da aç. Erdoğan’ın duygusal dili Türkiye’nin ‘çözüm üretici ülke’ imajını güçlendirirken, aynı zamanda bölgesel güvenlik gündemlerinden sıyrılarak dünyaya çevre merkezli bir hikâye anlatmasını destekliyor. Uzmanlara göre, Erdoğan’ın Türkiye markasına etkisi milyarlarca dolarlık reklamdan çok daha fazlası. Velhasıl, Emine Erdoğan’ın Sıfır Atık diplomasisi, Türkiye’nin yalnızca çevresel bir kampanya yürütmediğini, aynı zamanda iklim ekonomisi, döngüsel ekonomi ve toplumsal dönüşüm üzerine kurulu bir gelecek vizyonu inşa ettiğini gösteriyor. Bu vizyon, sadece bugüne değil, yarına da yumuşak güç mirası olarak kalacak”