TÜRKONFED Başkanı Sönmez: TOKİ fabrika da yapsın

Dünya Gazetesi’ne konuşan Sönmez, özellikle KOBİ’lerin tüm zorluklara rağmen üretim ve istihdam yaratmayı sürdürdüğünü belirterek, kamudan beklentilerinin yeni mali yükler değil, adaletli ve istikrarlı bir oyun alanı olduğunu vurguladı.

2026’nın ikinci çeyreğinde devreye alınması planlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne (TES) işaret eden Sönmez, sistemin uzun vadede sosyal güvenliği güçlendirebileceğini, ancak kısa vadede işletmeler için yeni bir maliyet anlamına geldiğini ifade etti. Bu nedenle kademeli uygulama, işveren katkısının vergi avantajlarıyla dengelenmesi ve sürecin devreye alınmadan önce etki analizleriyle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

TALEP: ADİL BİR VERGİ DÜZENİ

Vergi politikalarına ilişkin değerlendirmesinde, üretimi ve istihdamı desteklemeyen düzenlemelerin reel sektörü zora sokacağını dile getiren Sönmez’e göre, iş dünyasının talebi yeni kısıtlar değil; öngörülebilir ve adil bir vergi düzeni. Vergi sisteminin cezalandırıcı değil, teşvik edici bir çerçevede ele alınması gerektiğinin altını çizdi.

2026 yılında büyükşehirlerde nüfusu 30 bini aşan ilçelerde basit usulden gerçek usule geçecek esnafın, KDV, stopaj ve geçici vergi gibi yeni yükümlülüklerle karşı karşıya kalacağını hatırlatan Sönmez, mevcut vergi yapısının hâlâ büyük ölçüde dolaylı vergilere dayalı olmasının gelir dağılımı ve rekabet adaletini zedelediğini söyledi. Kayıt dışılığın haksız avantaj yarattığını, yükün ise kayıtlı işletmelerin omzuna bindiğini ifade etti.

İLK 11 AYLIK TABLO

Süleyman Sönmez 2025’in ilk 11 ayına ilişkin tabloyu da değerlendirdi, bu yılın 2024’ten daha iyi olacağı yönündeki beklentilerin karşılanmadığını belirtti. Enflasyondaki düşüş ve faizlerdeki sınırlı gerilemeye rağmen, kredi faizlerinin yüksek seyretmesinin işletmeler üzerindeki baskıyı sürdürdüğünü söyledi. Nakit akışı yönetiminin zorlaştığını, yatırım iştahının belirsizlik nedeniyle gerilediğini ve ciro artışlarının büyük ölçüde enflasyondan kaynaklandığını vurguladı.

KOBİ’lerin finansmana erişimde yaşadığı temel sorunlardan birinin de vade kısalığı olduğunu dile getiren Sönmez, 36 ay gibi sürelerin uzun vadeli yatırım için yeterli olmadığını ifade etti. Piyasadaki alacak vadelerinin kısalmasının ve işletme sermayesi baskısının iflas ve kapanmaları hızlandırdığına dikkat çekti.

“TOKİ FABRİKA DA YAPSIN”

Son üç yılda kapanan işletme sayısındaki artışa değinen Sönmez, 2025’in ilk 10 ayında kapanan şirket sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 yükseldiğini hatırlattı. Bu tabloyu yalnızca zombi şirketler kavramıyla açıklamanın mümkün olmadığını, özellikle küçük işletmelerin maliyetlerini karşılayamaz hale geldikleri için faaliyetlerini sonlandırdıklarını söyledi.

Bölgesel gelişmişlik farklarına da değinen Sönmez, tek tip ücret politikasının düşük verimlilikteki bölgelerde istihdamı daralttığını belirtti. Sanayi kümelenmesinin Anadolu’ya yayılması gerektiğini savunan Sönmez, bu çerçevede ‘fabrika yapan TOKİ’ modelinin KOBİ’ler için önemli bir fırsat yaratabileceğini ifade etti.

Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele programına iş dünyasının ve çalışanların sabırla destek verdiğini söyleyen Sönmez, sürecin uzaması nedeniyle artık nefes alma alanının daraldığını dile getirdi. Para politikalarının tek başına yeterli olmayacağını vurgulayarak, kamu maliyesinde tasarruf başta olmak üzere yapısal reformların eş zamanlı devreye girmesi gerektiğini ifade etti.