Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Avrupa Birliği’ne (AB) karşı ticari savaş başlatılmadan önce iki kez düşünülmesi gerektiğini belirterek, “AB, kaynağı ne olursa olsun bir ticari savaşa maruz kalırsa misilleme yapacak.” dedi.
Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen 61. Münih Güvenlik Konferansı’nın (MSC 2025) ikinci gününde Barrot, Avrupa’nın yeni jeopolitik rolünü konu alan bir panelde konuşma yaptı.
Barrot, AB’nin süper güç olduğuna inandığını dile getirerek, “Avrupa, Kovid-19 salgınına karşı en etkili mücadele edilen yerdi. Dünyanın en büyük askeri gücü olduğu sanılan Rusya’nın büyük çaplı işgalini püskürten kıtaydı. Rusya hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.” diye konuştu.
“Çıkarlarımızı savunacağız”
AB’ye karşı ticari savaş başlatılmadan önce iki kez düşünülmesi gerektiğini söyleyen Barrot, “AB, kaynağı ne olursa olsun bir ticari savaşa maruz kalırsa misilleme yapacak. Geçmişte bunu yaptık. Tekrar yaparız. Çıkarlarımızı savunacağız.” dedi.
AB’nin ticari ortaklarını çeşitlendirmesini isteyen Barrot, bu ortakların, Hindistan, Latin Amerika veya Hint-Pasifik bölgesinden de olabileceğini ifade etti.
Barrot, bu hafta Paris’teki Yapay Zeka Eylem Zirvesi’nde dünya genelinden kıtaya yönelik 300 milyar avroluk yatırım kararı alındığına işaret ederek, “Bazı mücadeleleri kaybettik ancak teknoloji savaşını kaybetmedik.” diye konuştu.
AB’nin savunma harcamalarını artırmak gibi bazı sorunlarla karşılaştığına dikkati çeken Barrot, Avrupa’da istihdam sağladıkları takdirde vatandaşların, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) ek bir kısmının daha bu harcamalara ayrılmasını kabul edeceğini dile getirdi.
Kısa zaman önce GSYİH’nin yüzde 5 ile 8’ini savunma harcamalarına ayırdıklarını belirten Barrot, “Yavaşça buna hazırlanıyoruz.” dedi.
Barrot, savunma harcamalarını artırma konusunda şunları kaydetti:
“Bu asırda barışın getirilerini güvenlik kaygısı yaşamadan deneyimleyen vatandaşlarımızın, milli bütçemizi nasıl oluşturacağımız konusunda bakış açılarını gözden geçirmelerini ve güvenlik alanında bağımsızlığımızı inşa etmek için gereken fedakarlıklara ve çabalara rıza göstermelerini sağlamamız gerekecek.”
Barrot, Rusya’nın, halkların kendi geleceklerine karar verme özgürlüğü, toprak bütünlüğü ve ülkelerin sınırlarına saygı gibi prensiplere uyduğu takdire G7 ülkeleri grubuna yeniden dahil edilebileceği değerlendirmesinde bulundu. (AA)
