Fed Politika İkilemi: Açıklanan İstihdam Verileri Faiz İndirimi Tartışmasını Derinleştirdi

ABD’de hükümetin yeniden açılmasıyla geciken istihdam verileri gelmeye başladı. İşsizlik başvurularındaki artış ve özel sektördeki yavaşlama, Fed içindeki “Faizleri İndirelim mi, Enflasyon Riskine Karşı Bekleyelim mi?” ikilemini kızıştırdı.

ABD Merkez Bankası (Fed), hükümetin kapanması nedeniyle geciken kritik ekonomik verileri nihayet almaya başlarken, banka içindeki faiz indirimi konusundaki derin politika ayrılığı daha da belirginleşti.

Özellikle yakından izlenen istihdam raporlarının yayımlanmaya başlaması, Fed’in 9-10 Aralık’ta gerçekleşecek toplantısı öncesinde karar alma sürecini kritik hale getirdi. Bu hafta açıklanan veriler, işgücü piyasasında soğuma sinyallerinin geldiğini gösteriyor.

İşgücü Piyasasında Soğuma Sinyalleri

Hükümetin kapanmasından dolayı ertelenen veriler gelmeye başladı. Bu kapsamda öne çıkan son raporlar şunları gösteriyor:

  1. İşsizlik Başvuruları İki Ayın Zirvesinde: Çalışma Bakanlığı’nın güncellediği rakamlara göre, Ekim ortasında (aylık istihdam raporunun hanehalkı anketinin yapıldığı dönem) işsizlik yardımı alan Amerikalı sayısı, Ağustos ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Devam eden işsizlik başvuruları, 18 Ekim ile biten haftada 1,957 milyona yükselerek işgücü piyasasındaki soğumaya işaret etti.
  2. Özel Sektörde İstihdam Kaybı Yavaşladı: Özel sektör veri sağlayıcısı ADP’nin raporuna göre ise, 1 Kasım ile biten dört haftalık dönemde özel sektör iş kayıpları haftalık ortalama 2.500’e yavaşladı. Ancak bir önceki ay, özel sektörün 42.000 yeni iş eklediği raporlanmıştı. Bu rakamlar, yılın başındaki güçlü işe alım hızına kıyasla piyasada belirgin bir ivme kaybı yaşandığını gösteriyor.

Fed İçinde Derin İkilem: Şahinler vs. Güvercinler

Açıklanan bu karışık veriler, Fed üyeleri arasındaki sert ayrışmayı körüklüyor. Tartışma, faizleri daha fazla indirme riskinin, inatçı enflasyonun yeniden yükselmesine yol açıp açmayacağı ekseninde dönüyor.

Faiz İndirimini Savunanlar (Güvercinler):

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, bu grubun en belirgin seslerinden biri. Waller Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Enflasyonun hızlanması veya enflasyon beklentilerinin önemli ölçüde yükselmesi konusunda endişeli değilim. Benim odak noktam işgücü piyasası ve aylarca süren zayıflamadan sonra, bu hafta açıklanacak Eylül ayı istihdam raporu veya önümüzdeki haftalardaki diğer veriler, bir indirim yapılması gerektiği yönündeki görüşümü değiştirmeyecektir,” dedi.

Enflasyonu Önceliklendirenler (Şahinler):

Diğer yandan, Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson gibi isimler, faizin %3,75-%4,00 aralığında seyrettiği mevcut seviyede “yavaş ilerlenmesi” gerektiğini savunuyor. Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack ise, enflasyonun hala %2’lik hedefin yaklaşık bir puan üzerinde olduğunu hatırlatarak, “Bu kalıcı yüksek enflasyon etrafta takılıp kalıyor… Enflasyonu yeniden %2’ye indirmek, kredibilitesi açısından kritik öneme sahiptir,” diyerek faiz indiriminde acele edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Powell’dan Nadir Rehberlik

Fed’in 28-29 Ekim toplantısında çeyrek puanlık faiz indirimini onaylaması, hem daha gevşek hem de daha sıkı para politikası lehine farklı görüşlerin ortaya çıkmasıyla son yılların nadir rastlanan bir durumuna sahne olmuştu.

Toplantının ardından Fed Başkanı Jerome Powell, Aralık ayındaki toplantı sonucuna ilişkin alışılmadık derecede açık bir rehberlik sunmuştu:

Bu açıklamalar, enflasyon konusunda en çok endişe duyan politika yapıcılarla uzlaşma arayışını işaret ediyor ve piyasaların Aralık indirimi beklentilerini bir miktar azaltmış durumda.

Uzmanlar, Powell’ın, görüş ayrılıklarını gidermek ve uzlaşma sağlamak için önünde zorlu bir görev olduğunu belirtiyor. Olası uzlaşma noktaları arasında, Aralık ayında indirim yapıp ardından bir duraklama sinyali vermek veya Aralık’ta duraklayıp, gelen verilere bağlı olarak sonraki indirimlere kapı aralamak yer alıyor.

Bu zorlu süreç, aynı zamanda Fed’in bir liderlik geçişiyle karşı karşıya olduğu bir döneme denk geliyor; Powell’ın başkanlık süresi Mayıs ayında sona ererken, mevcut yönetim kurulu üyelerinin bazıları, Trump’ın olası başkan adayları arasında sayılıyor.

Sonuç olarak, politika yapıcılar enflasyonun bir yıldır hedefin üzerinde seyrettiğini açıkça görse de, işgücü piyasasındaki yavaşlamanın normal iş döngüsünün mü, yoksa yapay zeka gibi yeni dinamiklerin bir sonucu mu olduğunu anlamakta zorlanıyor. Bu belirsizlik, faiz indirimlerinin gelecek yıla sarkma ihtimalini artırıyor.

Reuters, ABD haber kaynakları

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]