“`html
Semanur Arslan’ın Ölümünde Yeni Gelişmeler: Savcılığın Takipsizlik Kararı Kaldırıldı
Geçen yıl 20 Ekim tarihindeki trajik olayda, binicilik eğitmeni Semanur Arslan, Çankaya ilçesi Konutkent Mahallesi’nde bulunan bir gökdelenin 43. katından düşerek yaşamını yitirdi. O sırada evde bulunan Ferhat D. ve Ezgi Ö., gözaltına alındı fakat ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldılar. Ferhat D., ifadesinde Arslan’ı tanımadığını ve o esnada başka bir odada bulunduklarını öne sürdü. Ezgi Ö. ise Arslan’ın erkek arkadaşıyla sorunları olduğunu ve sık sık ağladığını iddia etti. Olayın soruşturması sırasında, Arslan’ın cep telefonunda bulunan ve veda mektubu olabileceği iddia edilen bir not da incelendi. Notta yer alan bazı ifadeler oldukça dikkat çekiciydi: “Herkes suçlu. Herkesi vicdanıyla baş başa bırakıyorum. Mahşerde görüşeceğiz.”
Olay ile ilgili olarak yürütülen soruşturmada, Ferhat D. ve Ezgi Ö.’nün ifadeleriyle birlikte otopsi ve toksikoloji raporları değerlendirildi. Ancak, “yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmaması” gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mayıs ayında takipsizlik kararı verdi. İlgili kararda, Arslan’ın telefonundan imaj kaydı alınamadığı ve cep telefonunun incelenemediği belirtildi. Ayrıca, HTS (Hücresel Trafik Sistemi) kayıtlarında herhangi bir şüpheli görüşmenin olmadığı aktarıldı. Otopsi raporu ise ölümün iç ve dış kanama sonucu meydana geldiğini ortaya koydu. Arslan’ın veda mektubu olarak değerlendirilen belgenin intihara işaret ettiği vurgulandı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan İtiraz Geldi
Soruşturmanın sonucuna, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Arslan ailesinin avukatları itiraz etti. Dosyanın, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne taşındığı bildirildi. İtiraz dilekçesinde, Arslan’ın ölümünden önce taksi çağırdığı ve eşyalarını salona yerleştirdiği gibi önemli izlere dikkat çekildi. Bakanlık, Semanur Arslan’ın cep telefonunun incelenmediğini ve “Savcılık, gerekli araştırmalar yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir” ifadelerine yer verdi.
Veda Mesajının Kaynağı Belirsiz
Ailenin avukatı Can Lafcı, dilekçesinde savcılığın soruşturmayı yüzeysel yürüttüğünü belirtti. Şüphelilerin ifadelerinin kamera kayıtlarıyla uyumlu olması, dosyada sonuca varılması için yetersiz bir neden olarak değerlendirildi. “Veda mesajı” olarak kabul edilen ekran görüntüsünün kaynağının ve teknik bilgilerin dosyada belirtilmediği vurgulandı. Lafcı, Arslan’ın telefonunun şifresinin açılamadığını, ancak bu mesajın nasıl elde edildiğinin belirsiz olduğunu ifade etti. Ayrıca, cinsel saldırı veya fiziksel şiddet bulgularının incelenmediğine dikkat çekilerek otopsi raporunun da yetersiz kaldığına dikkat çekti.
Mahkeme, Takipsizlik Kararını Kaldırdı
İtirazların ve dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararının kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme, soruşturmanın eksik yürütüldüğünü ve birçok önemli hususun aydınlatılmadığını vurguladı. Ayrıca, mağdurun cep telefonunun şifresi nedeniyle açılamadığı ancak “veda mesajı” olarak tanımlanan ekran görüntüsünün kaynağının araştırılmadığı ifade edildi. Şüphelilerin beyanları arasında çelişkiler bulunduğu ve bu beyanların karara esas alınmaması gerektiği belirtildi. Bunun sonucunda, Semanur Arslan’ın ölümüyle ilgili soruşturma yeniden başlatıldı.
Ailenin Beklentisi: Daha Derin Bir Soruşturma
Avukat Can Lafcı, soruşturmanın intihar, cinayet veya intihara teşvik iddialarıyla başlatıldığını kaydederek, “Semanur’un telefonundaki veda mesajının kaynağına dair bir araştırma yapılmadığı tespit edildi. Mahkeme, bu konunun aydınlatılmadan dosyanın kapatılmasını hatalı bulmuştur” dedi. Arslan’ın ailesi, dosyanın eksik incelemelerle kapatıldığına dair endişelerinin doğrulanmış olmasına sevindi. Aile, adaletin sağlanarak olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını bekliyor.

Yüksekten Düşme Olaylarına Dikkat
Lafcı, mahkeme kararının yalnızca Semanur Arslan davası açısından değil, genel olarak Türkiye’deki kadın cinayetleri bakımından da büyük önem taşıdığını belirtti. Son dönemde, kadın cinayetleri ve yüksek katlı binalardan düşme olaylarının artması konusunda uyarıda bulundu. “Bu tür vakalar titiz bir araştırmayı gerektiriyor. Yüksekten düşme vakalarının yüzeysel bir şekilde kapatılmaması gerekiyor” diye ekledi. Şu ana kadar davada hiçbir tutuklama kararı verilmediğini hatırlattı.
Semanur’un Yazdığı Notlar Ortaya Çıktı
Semanur Arslan’ın, geçirdiği süreçte yazdığı notlar da dikkat çekti. Not defterine yazdığı mesajda “Hayatımda her şey yolunda, güçlü ve sağlıklıyım. Gereken tüm sevgi ve saygıya sahibim. Güvende olduğuma inanıyorum” ifadeleri yer aldı.
Arslan’ın annesi Elif Karaca, kızıyla ilgili açıklamalarda bulunarak, “Benim kızım intihar edemezdi. Onun içindeki hayat doluluğu bunu imkânsız kılıyor. Kızım eve dönemedi, o yüzden taksi çağırmıştı” şeklinde konuştu.
“`