Biyolojik Saatlerin Düzensizleşmesi Uykuyu Olumsuz Etkiliyor

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uyku Merkezi Sorumlu Hekimi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem İliaz, modern yaşamın getirdiği yapay ışık, düzensiz çalışma saatleri ve teknolojik alışkanlıkların, biyolojik saati bozarak uyku düzenini olumsuz etkilediğini vurguladı.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, sanayileşmiş toplumlarda uyku süresinin artmasına rağmen biyolojik saatlerin düzensizleşmesi üzerine dünya genelinde birçok araştırma yürütülüyor.

Toronto Mississauga Üniversitesi’nden Dr. Leela McKinnon ve Dr. David Samson liderliğinde yürütülen geniş kapsamlı uyku araştırması, sonuçları New Scientist dergisinde yayımlanarak, “İnsanlar bir uyku salgınıyla mı yoksa aydınlanmayla mı karşı karşıya?” başlığıyla dikkat çekti. Bu 54 farklı çalışmanın analizine dayanıyor.

Araştırma 866 katılımcının doğrudan uyku ölçümlerini değerlendirdi ve sonuçlara göre, sanayileşmiş toplumlarda yaşayan bireyler ortalama 7.1 saat uyurken, geleneksel toplumlarda bu sürenin 6.4 saate kadar düştüğü belirlendi.

Prof. Dr. Sinem İliaz, açıklamalarda bulunarak, söz konusu araştırmanın bulgularını değerlendirdi. İliaz, modern hayatın getirdiği yapay ışık, düzensiz çalışma saatleri ve teknolojik alışkanlıkların biyolojik saati bozarak uyku düzenini olumsuz etkilediğini belirtti.

İliaz, biyolojik saatin düzensizleşmesine rağmen daha uzun uyunduğu görünse de bu uykunun kalitesi ve doğallığının tartışmalı olduğunu ekleyerek, gün ışığına yeterince maruz kalmamanın, fazla yapay ışık almanın, mavi ışığa uzun süre maruz kalmanın ve düzensiz beslenme alışkanlıklarının kaliteli uyku almayı zorlaştırdığını belirtti.

Sirkadiyen ritimlerin korunmasının önemine değinen İliaz, uyku hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, daha kaliteli bir uyku için gün içinde doğal ışık alınması, uyumadan önce ekran süresinin azaltılması ve düzenli bir uyku rutininin oluşturulmasının önemli olduğunu dile getirdi. (AA)