Gazze’de İsrail ile Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları arasında çatışmalar devam ederken, Gazzeli yetkililer en az 35 gazetecinin hayatını kaybettiğini söylüyor. Gazze’deki basın mensupları ile konuşan BBC’den Fergal Keane, Mahmud adlı serbest gazetecinin deneyimlerini aktardı.
‘HALKININ ACISINI KARARLILIKLA TARİHE GEÇİRİYOR’
Keane, şu ifadeleri kullandı: “Cep telefonu sinyal bulabildikçe çalıyor ya da telefonunu şarj etmeye yetecek elektrik bulabildiğinde. Bulabildiğinde yemek yiyor. Bir harabeden diğerine gidiyor. O da yeterli yakıt bulabildiğinde. Ve Mahmud Bassam, eşi ve 11 aylık kızının durumundan kaygı duyuyor, çünkü bombardımandan kaçınmak için sürekli yer değiştirmek zorundalar. Yani evinden sabah çıktığında akşam onları aynı yerde bulup bulamayacağını bilmiyor. O da geri dönebilirse. Yollar kesilmemişse ya da bombardıman yola çıkılamayacak kadar yoğunsa dönemiyor.
Mahmud bugünlerde savaşın insafına kalmış halde. Mahmud, halkının acısını kararlılıkla tarihe geçiriyor. Çatışmaların başlamasından bu yana geçen üç haftadan uzun süredir, hastaneler ve mülteci kamplarını ve patlamaların olduğu yerleri dolaşıyor.
Saatlerce uğraşıp, telefonla kendisine ulaştığımda, Mahmud işinin duygusal bedelini tanımlıyor: ‘Gördüklerime tanık olmak zor olsa da ve bu mesajı iletmeye çalışsam da, bazen kameranın arkasındayken, durup ağlıyorum. Yapabileceğim tek şey ise sessiz kalmak.'”
“Tanıdığım savaş bölgelerinde çalışan gazeteciler, insanlar amansız acılara katlanırken, derin bir çaresizlik duygusu hissediyor” diye yazan Keane, şu soruları sordu: “Bu kadar çok yardıma ihtiyacı olan insan varken, nasıl yardımcı olabilirsiniz? Gıda dağıtıp, ilk yardımda bulunurken işinizi nasıl yapabilirsiniz? Bizler yardım ya da tıp çalışanı değiliz ama insanız.”
‘GAZETECİLER İÇİN SON DÖNEMİN EN TEHLİKELİ SAVAŞI’
Mahmud adlı gazetecinin yerel bağlantıları olduğunu belirten Keane, “7 Ekim’den bu yana yaşananlar, gazeteciler için son dönemlerin en tehlikeli savaşlarından birine dönüşüyor” diye yazdı. Keane, şu ifadeleri kullandı:
“Benim gibi yabancı muhabirlerin bir uçağa atlayıp, evimize dönme ayrıcalığımız var. Savaşın anıları iz bıraksa da, en azından bizim ve sevdiklerimizin fiziksel güvenliği var. Gazze Şeridi çok küçük bir yer. Toplamda 366 kilometrekare. Mahmud savaşın ortasında sürekli tanıdığı birilerine denk gelebiliyor. ‘Ben bir gazeteciyim ve görevim gördüklerimi anlatmak’ diyor: ‘Ama bazen durup çocuklarla oturmam, onlara su vermem, ihtiyaçlarının ne olduğunu anlamam veya bu ihtiyaçları karşılamam gerekiyor.’
Mahmud’un çektiği ham görüntüleri bilgisayarlarımızdan izlerken, sakinliğinden etkileniyoruz. Mahmud çekimlerinde röportaj yaptığı kişilerin muhtemelen hayatlarında ilk kez, akla gelebilecek en kötü koşullarda kamera karşısına geçtiklerini asla unutmuyor.” (DIŞ HABERLER)