Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş İstanbul Üniversitesi’nin 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.
Törene İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, öğretim görevlileri ve öğrenciler de katıldı.
Tören saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Akademik yıl açılış törenindeİstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Korosu 100. Yıl Marşını seslendirdi.
“TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK ÇABALARIYLA ORTADOĞU’DA YAŞADIĞIMIZ İNSANLIK SORUNU DA GERİDE KALACAKTIR”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş törende yaptığı konuşmada, “Özellikle bilim alanında bu sahalarda da çok ciddi uğraşlar vermemiz gerekiyor. Önümüzdeki yüzyıl hiç şüphem yoktur ki Cumhuriyetimizin ikinci asrı Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. Bizden sonraki nesillere, bizden öncekilerden aldığımızdan çok daha güçlü bir Türkiye’yi hep beraber devredeceğiz. Her birimiz nerede olursak olalım üzerimize düşeni yerine getireceğiz. Siyasette, bilim dünyasında, sanat dünyasında, kültür alanında, spor alanında, sanayi alanında velhasıl neredeysek işlerimizi en iyi şekilde yapacağız. Hepimiz oklarımızı aynı hedefe doğru atacağız. Yani Türkiye’yi yeniden güçlü büyük bir ülke yapmak için önümüzdeki asrı Türkiye yüzyılı yapmak için gayret sarf edeceğiz. İnşallah önümüzdeki süreçte önce bölgemizde barış ve esenliği sağlayarak, Türkiye’nin dostlarıyla, ilişkilerini kuvvetlendirerek, dünyada yeni bir dünyanın kurulabilmesi için her türlü imkanı ortaya koyarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’nin varlığı, Türkiye’nin güçlü bir şekilde sözünü ifade etmesi, Türkiye’nin diplomatik çabalarıyla ümit ediyoruz ki Ortadoğu’da bugün yaşadığımız insanlık sorunu da geride kalacaktır” diye konuştu.
“GAZZE’DE İNSANİ ATEŞKESİN SAĞLANMASI ŞARTTIR”
Kurtulmuş Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili, “Meselenin iki tarafı, siyasi meseleyi bir tarafa bırakarak önce acilen şimdi Gazze’de insani ateşkesin sağlanması ve bu anlamda da başta tıbbi malzemeler olmak üzere gerekli desteğin Gazze halkına gönderilmesi şarttır. Bu Müslümanlıkla ilgili bir mesele de değildir. Bu insanlıkla ilgili bir meseledir. Eğer bu insanlık vazifesini 8 milyara yakın insanoğlu yerine getiremezse vay gelsin insanoğlunun başına. Yuh olsun buna seyirci kalanların başına. İkinci mesele ise siyaset tarafı. 10 yıllar boyunca devam ediyor. Bunu çözmeden bu sorunun, bu üç meseleyi çözmeden de olmaz. Birincisi 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti öyle bir mahalleden Beyazıt’tan Fatih’e gideceksin 50 kere polis kontrolünden geçiyorsunuz böyle devlet olmaz. Ahmet’in malına bir sabah uyanıyorsun Jakob gelmiş oturmuş. Böyle bir egemenlik olmaz. Tam manasıyla bütünleşik, egemen bir Filistin devletinin kurulması bütün uluslararası platformlarda söylüyoruz. İkincisi yerleşimcilik adı altında Filistinlilerin malına mülküne çöken eşkıyanın işgal ettiği yerlerden sökülüp atılması. Üçüncüsü ise başta Kudüs-ü Şerif olmak üzere Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal mekanların masumiyetinin korunmasıdır. Bunları biz her platformda söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ARTIK FONKSİYONLARINI YİTİRMİŞTİR”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Dünya sisteminin sorun çözmekten ne kadar uzak olduğunu biliyoruz. Sebep nedir? Dünya sisteminin bütün kurum ve kuruluşları işlevsiz hale gelmiştir. Üzülerek ifade ediyorum Guterres’i görüyorsunuz. Adam oradan içeriye giremiyor. Hani Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ülkelerinize geldiğiniz zaman yedi yıldızlı otellerde, beş yıldızlı otellerde, en üstünde ağırladığınız adama ne oluyor da Gazze’deki Refah Sınır Kapısı’nın kapılarını kapatıyorsunuz? İnsanlık yönünde bir çaba ortaya koyduğu zaman tek dişi kalmış canavar hemen hortluyor. Gidemezsin. Bu Birleşmiş Milletler artık fonksiyonlarını yitirmiştir.
Hatta ve hatta Birleşmiş Milletler çöp tenekesine atılmıştır. Yeni bir Birleşmiş Milletler’e şimdi en son oylama yapıldı. 120 ülke İsrail’in aleyhindeki karara ‘Evet’ dedi. 14 tanesi ‘Hayır’ dedi. Bunların içinde maalesef olmaması gerekenler de var. Bir kısmı da çekimser kaldı. Öyle bir Birleşmiş Milletler ki şimdi ben size getirsem hepinizin bildiği İsrail’in bu yayılmacılığıyla ilgili 1947’den bu yana onlarca Birleşmiş Milletler kararı var. Karar alsan ne olur, almasan ne olur? Adam dayısına arkasını dayamış yürüyor. Buna artık dünyanın ‘Dur’ deme vakti gelmiş ve geçiyor. İnşallah bütün kurumları, bütün bu krizlerin arkasındaki nedenleri ortadan kaldıracak bir zihniyet değişimine ihtiyaç vardır.
İnsanların yaratılışta eşitliğini esas alan yeni bir siyasal bakış açısına ihtiyaç vardır. Her bir insanın yaratılıştan itibaren hür egemen ve eşit olur. Herkesin Hz. İhsan olduğuna inanan bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Beş ülkenin değil, dünyadaki bütün ülkelerin egemen ve eşit ülkeler olduğunu kabul eden bir anlayışa ihtiyaç vardır. Ancak bunu sadece söylemekle olmuyor. Türkiye olarak çok şükür bunu defaatle her platformda söylüyoruz ama bu sözü arkasında güçle tahkim ederek bu sözün gereğinin Allah’ın izniyle yerine getirildiğini de göreceğiz. Bunun yolu bilimden geçiyor. Bunun yolu sanattan geçiyor. Bunun yolu edebiyattan geçiyor. Kültürden geçiyor. Toplumsal dayanışmadan geçiyor. Bir olmaktan, beraber olmaktan, güçlü olmaktan geçiyor” diye konuştu.